İnteraktif Okuma

"Ebu Leheb'in iki eli kurusun,
kurudu da." (111:1)

Ana Sayfa
Aktüel Duyurular
Digital Mushaflar
Kuran Çevirileri
Kuran Tefsirleri
Kuran İlimleri
Kuran Araştırmaları
Kuran Fihristleri
Kuran Halkaları
Kuran Tilaveti
Kuran Kütüphanesi
Makaleler
Kuran Sitesi Linkleri
Misafir Defteri

Kuran Araştırmaları / Vahyin Aktüel Qıraatı

el-MESED VAHYİ'NİN QIRAATI

Ulumul-Hikme

1.

Mekke'nin hangi döneminde vahyedildiği kesim olarak bilinmiyor. Medine'de indiği kanaatinde olanlarda var. Ebu Leheb'in İslam'ın başlangıç yıllarından beri O'na cephe aldığı bilinmektedir. Lakin surenin O'nun bu taşkınlıklarının zirveye çıktığı bir dönemde nazil olması muhtemeldir. Bu da Müslümanların sosyo-ekonomik boykota maruz bırakıldıkları yıllara tekabül eder. el-ıtkan'da değişik kanallarla onun Fatiha'dan sonra nazil olduğu rivayet edilir.

Oligarşik Mekke düzeni, yıkılıp Allah'ın hakimiyetini tesis etmeye çalışan son Rasul'ün aleyhinde çalışan müstekbirlerin akıbetleri, birinin şahsiyetinde bir ev kalkının şahsiyetinde lanetlenmektedir. Rasul'ün kapı komşusu ve üvey amcası Ebu Leheb ve karısının şahsiyetinde.

2.

Ebu Leheb: Rasulullah'ın amcasıydı. Mekke'deki İslam düşmanlarından yalnızca Ebu Leheb açık ismi ile Qur'an'da anılarak lanetlenmiştir. O birçok kötü vasıfta çağındaki arkadaşlarının karekterini taşımakla beraber artı olarak sılai rahmide gözetmiyordu. Bu Cahiliye'nin ahlaki değerleri açısından bile çok kötü bir puandı.

İbnu Abbas'tan nakledilir: 'Genel davet emri verildiğinde ve "Önce yakın akrabalarını uyar ayeti nazil olduğu zaman Rasul Safa tepesine çıkarak "Ya-Sabahah: Sabahın afeti.."diye seslendi. Araplarda bu çağrı tam sabaha karşı düşmanın bir kabileye hucum etmek için geldiği görüldüğü zaman yapılırdı. Çevrede bu ses kimindir? diye sorulduğunda Muhammed'in sesi: diye cevap verildi. Kureyş kabileleri koşarak geldiler. Gelemeyenler temsilcilerini gönderdiler. Rasul her kabileyi kendi ismi ile çağırarak onlarla konuştu. "Dağın arkasında bir ordu size hucum edecek desem inanır mısınız?" Oradakiler "Evet, çünkü biz senden hiç yalan söz işitmedik" dediler. Rasul:" Ben sizi ilerde başınıza gelecek bir azab ile uyarıyorum" dedi. Sinirinden eline bir taş alan Ebu Leheb:"Tebbe leke, hel li haza cema'tena?" kahrolası bizi bunun için mi topladın" diye çıkıştı. [1]

İbnu Zeyd'den nakledilir. Ebu Leheb Rasul'e "Eğer dinini kabul edersem benim için ne var? diye sorduğunda "Herkes için ne varsa senin için de o" cevabını aldı."Benim için ayrıcalık yok mu?" Daha ne istiyorsun, kahrolası ne biçim din, beni başkaları ile eşit kılıyor." [2]

O Rasul'ün komşusu idi. İki ev arasında yalnızca bir duvar vardı. Mervan'ın babası Hakim ibnu As, Utbe ibnu Ebi Muayt, Adıy ibnu Hamra ve İbnu'l-Esvadü'l-Hazali de onların komşularıydı..Rasulu değişik şekilde rahatsız ederlerdi. Namaz kılarken üzerine keçi, işkembesi boşaltmak bunlardan bir tanesi. Evinde pişen yemeğe pislik atmakta var bunların arasında.Temiz ahlak sahibi ise:"Ey Abdi Menaf oğulları, bu ne biçim komşuluk" demekle yetinirdi. Hanımı Ebu Sufyan'ın bacısıydı. Sabah erken dışarı çıkarken ayaklarına batsın diye kapısının önüne dikenler döşerdi. [3]

Henüz vahy gelmeden önce Ebu Leheb'in oğulları Utbe ve Uteybe'ye bu komşu çocukları nişanlıydı Rasul'ün kızları... Ebu Leheb oğullarını kızları bırakmaya zorladı.Onlarda ayrıldılar. Hatta Uteybe Rasul'e hakaret te etti: Ben, en-Necmü Heva'yı ve ellezi dena fe tedella'yı inkar ediyorum, dedi. O'nun tarafına tükürdü. Rasul'ün sabır sınırını zorladılar. Onları Rabbine şikayet etti:"Allahım buna köpeklerden bir köpeği musallat et". Tarihçilere göre babası ile Şam seferine katıldığı bir yıl gece kurulan kampta vahşi hayvanların saldırısına uğradılar. Ebu Leheb oğlunu her ihtimale karşı develer arasına koymuştu. Buna rağmen bir arslan tarafından parçalanmasını önleyemedi. Ravilerin bazısı bu olayın surenin inişinden sonrasına, bazıları ise İslam'ın ilk yıllarına ait olarak aktarırlar .Parçalanan oğlanı Utbe olarak aktaranlarda var. Oysa Utbe Mekke'nin fethinde Rasul'e biat etti. [4]

Kevser Suresi'nin nuzulüne sebeb olanlar arasında da Ebu Leheb'i görüyoruz. Kasım'dan sonra oğlu Abdullah'da vefat edince bu hayırsız amca ve komşu taziye dilemek şöyle dursun adeta bayram etti. Olayı Kureyş ulularına müjdeledi.

Rubeyye ibnu Abade'd-Deyli anlatır: 'Gençlik yıllarımda babamla Zül-Mecaz pazarına katılmıştım. Rasul, Ey insanlar, Allah'tan başka ilah yoktur, deyin kurtulun" diye dolaşırken arkasından biri de "Bu yalancıdır, atalarının dininden dönmüştür" diye konuşuyordu. Babam O'nun Ebu Leheb olduğunu söyledi. [5]

Rubeyye'den gelen diğer bir rivayet: 'Ey beni filan, ben size Allah'ın Rasulü olarak gönderildim. Yalnız Allah'a ibadet etmenizi ve O'na ortak koşmamanızı tavsiye ediyorum. Siz de beni tasdik edin ve bana yardım edin. Sayenizde Allah'ın beni görevlendirdiği bu işi tamamlamayım" diyordu. Arkasından gelen şahıs ise: "Ey beni filan, bu kişi Lat ve Uzza'dan döndürerek, sizi getirdiği bid'at ve sapıklığa sürüklemek istiyor. Dediklerine kesinkikle kulak vermeyin, O'nu kabul etmeyin" diyordu. [6]

Tarık ibnu Abdullah el-Muharibi şöyle der: Rasulü Zül-Mecaz fuarında gördüm. Halka "Ey insanlar, la ilahe illallah deyin, kurtulun" diyordu. Bir şahıs O'nu taşlıyordu. Rasul'ün ayakkabısını kanla dolmuştu. O şahıs ise:" O, yalancıdır,söylediklerine kulak asmayın" diyordu. Millete kim olduğunu sordum, amcası Ebu Leheb,dediler. [7]

Risaletin 7.yılında Kureyş Beni Haşim ve Beni Muttalib'i sosyo-ekonomik ablukaya aldılar. Şibi Ebi Talib'de muhasara edildiler. 3 yıl süren boykotun içinde Ebu Leheb yoktur. O kabilesine ihanet ederek arkadaşlarına katıldı. Mekke'ye gelen ticari kadilelerden de bir şey almalarını önlemeye çalıştı. Onlar fiyatları yükselttiler, zararlarını o karşılıyordu. Kendi sülalesinden çocuklar ve kadınlar böyle açlığa mahkum ediliyordu. [8]

3.

Qalem, Müddessir suresinde ismi zikredilmeyerek anlatılan mücrimlerin taplolarındaki evrensellik bu surede ismi şahsın zikredilmesi ile düşmüş sayılamaz. Surenin okurları Ebu Leheb'in şahsında lanetlenenlerin Ebu Leheb'ler olduğunu bilmeli, surenin uslubu ile çağının saldırılarını karşılamaya çalışmalıdır.


[1] Buhari, Müslim, Tirmizi, Ahmed, İbn Cerir
[2] İbn Cerir
[3] İbn Hişam,İbn Cerir, Beyhaki, İbn Ebi Hatim, İbn Asakir
[4] İbn Abdilber/el-İstiab, İbn Hacer/el-İsabe
[5] Ahmed, Beyhaki
[6] Ahmed, Taberani
[7] Tirmizi
[8] İbn Hişam, İbn Sa'd

Önceki Sayfaya

Copyright (C) 2002-2005 by İnteraktifokuma. All Rights Reserved.